2 Nisan 2020 Perşembe

ANTİK DÜNYANIN SALGIN HASTALIKLAR GETİREN TANRILARI


Antik dünyalarda her türlü kişisel ve toplumsal olay, bir tanrı veya tanrıça ile ilişkilendirilirdi. Bazen birden çok tanrı veya tanrıçanın da benzer kişisel ve toplumsal olay ile ilişkilendirildikleri olurdu. Tanrı ve tanrıçaları memnun etmek her antik kültürde oldukça önemliydi. Zira memnun olmamış bir tanrı veya tanrıçanın gazabı çok büyük olurdu. Bu nedenle onları sinirlendirmemek gerekirdi; fakat özellikle Antik Yunan’da tanrı ve tanrıçalar son derece kıskanç ve kibirlilerdi ve birbirlerinin arkasından iş çevirmekten de geri durmazlardı. Ayrıca çoğu tanrı ve tanrıçanın iyi yanları olduğu gibi kötü yanları da bulunmaktaydı. Örneğin Zeus’un Leto’dan olma oğlu Apollon güneşi, dengeyi, uyumu, güzelliği, müzik ve şiiri çağrıştıran bir tanrı olduğu kadar salgın hastalıklar gönderen acımasız bir tanrı olarak da bilinirdi.

Burada Apollon'un sanatçı yönünün vurgulandığı görülüyor.
Burada ise Apollon'un savaşçı ve acımasız yönünün bir gösterimi yapılmış.
Her ne kadar Apollon’un salgın göndermek kadar salgınları önleme yetisi de bulunsa da, bazen kendisi uğraşmak istemediğinden olsa gerek, salgınları önleme işini ya da tedaviyi, tıp tanrısı olan oğlu Asklepios’a bırakırdı. 

Asklepios, Apollon ile Koronis'in tıp tanrısı olan oğullarıdır. İyileştirici bir tanrıdır. Neyse ki kötü bir yanından bahsedilmiyor.
Apollon ve Asklepios’tan bahsetmişken Asklepios’un Epione’dan olma kızı Hygieia’dan bahsetmemek olmaz. Hygieia sağlık, temizlik ve adından da anlaşılacağı üzere hijyen tanrıçasıdır (hijyen kelimesi, bu tanrıçanın adından gelir). Neyse ki bu tanrıçamızın da sadece iyi yönleri bulunmaktadır=)

Tıpkı babası Asklepios'un taşıdığı gibi bir yılan taşır Hygieia. Yılan, Antik Yunan'da iyileştirici gücü temsil eder.
Tanrı ve tanrıçaların iyi ve kötü özellikleri olabileceği gibi taşıdığı özellikler zamanla da değişebilmekteydi. Örneğin başlangıçta mutluluk dağıtıcısı olarak tanınan Yunan tanrıçası Hekate’nin zamanla cin ve şeytanlardan yardım görerek büyücülük tanrıçası olması gibi. 

Elinde meşale ile Hekate. Türkiye'deki Lagina (Muğla/Yatağan) antik kenti, Hekate'nin kült merkezidir.
Konu salgın ve hastalıklar olunca ve Antik Yunan’dan henüz çıkmamışken Nosoilerden de bahsetmek gerekiyor. Antik Yunan’da Nosoiler, Pandora’nın kutusundan kaçan ve veba, salgın ve hastalıklar getiren kötü ruhlardır.

Pandora'nın kutusundan çıkan kötü ruhlardandırlar Nosoiler. Ben kendilerini, Harry Potter'daki Ruh Emiciler'e Dementors) benzetiyorum.
 Neyse artık Antik Yunan’ı burada sonlandıralım ve biraz da Antik Çin’den bahsedelim. Antik Çin’de de salgın hastalıklardan sorumlu tanrılar vardı (yarasa tanrılardan bahsetmiyorum=)). Wen Shen olarak isimlendirilen bu tek tanrı veya bir grup tanrı (kimi yerlerde bu ifade geçiyor) Antik Çin’de hastalık, veba ve salgınlardan sorumluydu. 

Mavi yüzü ve kırmızı saçlarıyla Wen Shen gösterimi
Wen Shen varsa Wong Tai Sin de vardı tabi Antik Çin’de. Wen Shen ne kadar hastalık yollarsa Wong Tai Sin de o kadar iyileştirirdi. Tıpkı Asklepios ve Hygieina gibi.

Wong Tai Sin gösterimi



Biraz da Antik Mısır’ımda işler nasıldı ona bakalım. Antik Mısır’da tıpkı Hekate (Antik Yunan) gibi Sekhmet de hem iyi hem de kötü özellikleri olan bir tanrıçaydı; fakat Hekate’den farklı olarak Sekhmet bu özellikleri aynı anda taşıyordu. Hekate ise iyi bir tanrıçayken zamanla kötü özellikler ile anılır hale gelmişti.

Sekhmet hem iyileştirme gücü olan hem de veba ve hastalıklar getiren bir tanrıçadır. İçinde hem iyiliği hem de kötülüğü barındırır. Bu açıdan Sekhmet’in, Ying Yang felsefesine uygun bir tanrıça olduğunu söylemek mümkündür. Antik Mısır’da tanrı ve tanrıçalar genellikle ya iyidir ya da kötüdür. Dolayısıyla Sekhmet bu açıdan ayrıksı bir özellik gösterir.

Tanrıça Sekhmet. Aslan başlı tanrıça olarak da bilinir.
Neyse ki tanrıça Aset var. Osiris’in biricik eşi, Horus’un annesi. Fedakar, iyi kalpli, iyileştirici, bereket getiren tanrıça Aset.

Tanrıça Aset. Osiris'in eşi, Horus'un annesi olan tanrıça, kafasında taht sembolü ile gösterilir.

Aset’in ve bahsettiğim diğer tanrı ve tanrıçaların tüm özellikleri bu yazının konusu olmadığından burada bahsetme gereği duymadım. Antik Yunan tanrı ve tanrıçaları sağlık, hastalık ve salgın konularında daha çeşitli ve özellikli olduğundan bu yazıda onlara daha geniş yer verdim. Aşağıda her ne kadar bu yazının konusu olmasa da üzerinde durmadan edemediğim-biraz da magazinsel olduğundan=)-iki konuya değinip yazıyı sonlandıracağım.

Biraz da Antik Magazin:=)


1)Çalkantılı aşk hayatıyla Zeus:

-Yukarıda bahsetmiş olduğum Apollon, Zeus’un çapkınlıklarından doğan çocuklarından sadece biridir. Zeus o kadar çapkındır ki sadece tanrıçalarla değil ölümlülerle de sayısız birliktelikleri olmuştur. Zeus’un karısı Hera, bu durumdan az çekmemiştir. Hatta Apollon’un annesi Leto’yu o kadar kıskanmıştır ki o sırf "Güneş’in doğduğu yerlerde doğuramasın” diye Leto’yu lanetlemiş ve Leto, Apollon’un doğurabilmek için tüm dünyayı dolaşmıştır. Uzun uğraşları sonunda Leto, Delos’ta Artemis ve Apollon’u dünyaya getirebilmiştir.

Artemis ve Apollon'un annesi Leto
2)Pandora’nun kutusu
-Bu hikayede de baş kahramanımız yine Zeus. Zeus, aralarından husumet bulunan Prometheus’a Kafkas dağlarında türlü işkenceler eder ve Prometheus, yarı tanrı yarı insan Herkül tarafından kurtarılınca Zeus, insanlara da kin güder ve onları cezalandırmak için Pandora’yı yaratır. Pandora, Antik Yunan’daki ilk kadındır ve oldukça güzeldir. Zeus tarafından elinde bir kutuyla Prometheus’un ikiz kardeşi Epimetheus’a gönderilir ve Epimetheus ondan o kadar etkilenir ki ertesi gün onunla evlenir. 

Pandora ve Epimetheus'un bir gösterimi
Sonrasında Zeus sinsi planını yürütmeye devam eder ve Pandora’nın kulağına kutuyu açmasını fısıldar. Pandora kutuyu açar ve sonrası malum, kutudan çıkan bütün kötülükler dünyaya yayılır (hatırlayın: Nosoiler gibi). Tabi ki umut hariç=)