"Antik Mısır Hiyeroglifleri ve Çözümlemeleri 101" dersimi alan
öğrencilerime notlar (😉):
NOT 1: Bu dersimizle birlikte Antik Mısır hiyerogliflerindeki
belirtme sıfatlarına giriş yapıyoruz. Bir de naçizane bir hipotezim var,
hiyeroglif deşifrelerinin insanları daha zeki hale getirebileceği üzerine. Bu konuyu
da az da olsa siz değerli öğrencilerimin düşüncelerine sundum.
NOT 2: Bir önceki yazımda anlattığım hiyeroglifleri sindirerek
öğrenmeden, bu derste anlattığım belirtme sıfatlarını öğrenmeye çalışmayınız; çünkü derslerimi aşamalı olarak vermekteyim😊
Antik Mısır hiyerogliflerindeki sıfatlar
sayesinde yazılan kelimelerin ne anlama geldiğini bilmek zorunda kalmadan,
gösterilmiş sıfata bakarak kelimeler hakkında fikir sahibi olmanız mümkündür.
Oysaki günümüz dilleri için böyle bir kolaylık söz konusu değildir. Örneğin
Türkçe’den örnek verelim “güzel ev” kelime grubunda sadece “güzel” kelimesine
bakarak önündeki ismin “ev” olabileceğini tahmin etmek bir hayli zor
olmaktadır, çünkü ev yerine, bir insan, hayvan veya herhangi bir somut veya
soyut unsur da “güzel” sıfatı ile tanımlanabilmektedir. Aynı durumu, günümüzde
kullanılan her dil için düşünmek mümkündür. Oysaki hiyeroglifler gibi
logografik veya ideografik (ideografi: kelimenin harfleri kullanılmadan
doğrudan kelimeyi işaret eden sembol/işaret) olarak tanımlayabileceğimiz yazı
dillerinde sadece sembole bakarak kelime hakkında fikir yürütmek mümkün
olmaktadır. Tıpkı günümüz Japoncasındaki Kanjiler gibi (kısa kısa: Japoncada
Hiragana, Katagana ve Kanji olmak üzere 3 farklı alfabe vardır, Hiragana
orijinal Japonca kelimelerin yazıldığı harfler ve sesler bütünüdür, Katagana,
Japonca olmayan-Japon değilseniz sizin veya benim isimlerimiz gibi- ve farklı
dillerden Japoncaya giren kelimeleri yazmak için kullanılan bir alfabe iken
Kanji ise tıpkı hiyeroglifler gibi ideografik özellik gösteren, harflere gerek
kalmadan doğrudan kelimeyi işaret eden semboller bütünüdür). Hadi Japoncadan
bir örnek vereyim size:
Kitap kelimesini Japon
harfleri kullanarak Hiragana ile yazalım: ほん
ほ = “ho”
ん= "n”
Dikkat ettiyseniz ilk karakter bir sesi (ho), ikinci karakter ise bir harfi (n) karşılıyor. Ne “ho” sesi ne de “n” harfi tek başına kullanıldığında “kitap” kelimesini karşılamıyor. Bu anlamı verebilmeleri için iki sesin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu nedenle söz konusu sesler ideografik özellikte değildir.
Şimdi
de “kitap” kelimesini Kanji ile yazalım: 本
Kanjiler
ideografik özellikte olduğundan bu sembole bakarak sembolün doğrudan “kitap”
kelimesine işaret ettiğini anlayabilirsiniz. Japonlar da genellikle hem yer hem
de enerji tasarrufu için (ne de olsa zeki insanlar, i love Japanese<3) Hiragana
kullanmak yerine Kanji kullanarak kelimeleri yazma yoluna gitmektedir. Japon
gazetelerinde de genellikle Kanji yazı stili kullanılmaktadır. Yaklaşık 5000
Kanji karakteri olduğunu düşünüldüğünde ortalama bir Japon’un, 15 yaşına
gelmeden gazetelerde yazılanları anlamasının zor olduğu düşünülür.
Tekrar hiyerogliflere dönelim. İdeografik
özellikteki hiyeroglifleri deşifre edebilmek için hem görsel hafızamızın hem de
sözel hafızamızın aktif hale gelmesi gerekir, bu da beynimizin iki
yarımküresini aynı anda kullanmamızı gerektirir. Bu açıdan hiyeroglif gibi yazı
dilleri sayesinde beynimizin hem sağ hem de sol yarım küresini çalıştırmamız
mümkün olur. Öte yandan günümüz dillerini öğrenirken beynimizin sözel hafıza
ile ilgili bölümü daha aktif olmaktadır. Bu sebeple hiyeroglifler beynimizi
daha çok çalıştırır ve bizi zeki hale getirir J (Not: belirttiğim husus kanıtlanmış bir
şey değildir, sadece benim bir hipotezimdir, Antik Mısır’a olan aşkım sebebiyle
belki biraz araştırmacı ön yargısına kapılarak böyle bir hipotez geliştirmiş
olabilirim, dolayısıyla bahsettiğim unsur ağır derecede öznellik barındırmaktadır,
nesnellik aramayınız J yine de muhteşem bir araştırma konusu olabilir, Mısır
bilimcilerin ve nörologların bilgisine).
Şimdi Antik Mısır hiyerogliflerinde
sıklıkla kullanılan belirtme sıfatlarına dönelim. Size yine tablolaştırarak
gösterdiğim 25 adet belirtme sıfatı, hiyeroglifleri deşifre etmek için oldukça
gerekli olan sıfatlardır. Bu nedenle bu sıfatları unutmamaya çalışın:
“Gökyüzü” ya da “cennet” kelimesini sadece belirtme sıfatını kullanarak anlatabileceğiniz gibi bir önceki dersimizde göstermiş olduğum hiyeroglifleri kullanarak da yazabilirsiniz (tıpkı Japoncada kitap kelimesinin hem Hiragana hem de Kanji alfabesiyle yazılması gibi):
Gökyüzü, cennet (pet)=
“Gökyüzü” ya da “cennet” kelimesini sadece belirtme sıfatını kullanarak anlatabileceğiniz gibi bir önceki dersimizde göstermiş olduğum hiyeroglifleri kullanarak da yazabilirsiniz (tıpkı Japoncada kitap kelimesinin hem Hiragana hem de Kanji alfabesiyle yazılması gibi):
Gökyüzü, cennet (pet)=
Şimdi aklınıza gelmiş olabilir: “Biz bu hiyeroglifleri
kullanarak “pt” yazmış olmadık mı? Hani ortadaki “e” harfi?”
Şunu bilmelisiniz ki Antik Mısırlılar hiyeroglifleri yazarken
sesli harfleri kullanmıyorlardı. Tıpkı günümüz insanının mesaj yazarken sesli
harfleri çıkarıp sadece kelimenin iskeletini kullanması gibi: (merhaba yerine
mrb, selam yerine slm ve dahası gibi, bunu bile Antik Mısırlılar bulmuş
diyesim var 😊 )
Yukarıdaki örneğimize dönersek de bahsettiğim sebep üzerine “gökyüzü”
kelimesini yazarken “pet” yerine p ve t harflerini karşılayan hiyeroglifleri
kullandık; fakat telaffuz ederken “pet” şeklinde telaffuz etmemiz gerekir. Peki
gökyüzü kelimesinin “pet” değil de “pat” veya “pot” olmadığını nasıl buldular? Konu yine
zat-ı muhterem Champollion’a geliyor. Demotik ve Grek yazı stillerini bilen
Champollion, bu yazı stillerinde gökyüzü” kelimesinin nasıl yazılıp telaffuz
edildiğini de bildiğinden sadece p ve t harflerini karşılayan hiyeroglifleri
kullanarak yazılmış olan “gökyüzü” kelimesinin de “pet” olarak telaffuz
edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.
Bir sonraki dersimizde hiyerogliflerin yazılış ve okunuş
yönü, çok sesi karşılayan hiyeroglifler ve sayı ifadelerine giriş yapacağız. Böylece
Antik Mısır Tanrı ve Tanrıçaları ile firavun isimlerini okuyabileceğiz.
O zamana kadar Medtu Neter’le kalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder